Cover image for İlk dönem klasik kelâm tartışmaları ve dayanakları
Title:
İlk dönem klasik kelâm tartışmaları ve dayanakları
Author:
Yavuzer, Süleyman.
Personal Author:
Publication Information:
Van : Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 2022.
Physical Description:
xii, 249 yaprak ; 30 cm + 1 CD.
Abstract:
ÖZET Kelâm ilmi, İslam inanç esaslarının müslüman toplumda sorunsuz ve doğru bir şekilde yerleşmesi için çalışan ve bu uğurda ilk dönemlerden itibaren önemli gayretler sarfeden bir konum ve misyona sahiptir. Ayrıca inanç alanında bir taraftan İslam âlimlerinin genel görüşlerini ortaya koyan, diğer taraftan belli noktalarda çözümler üreten bir çabaya sahiptir. İslam Düşünce Tarihinin ilk dönemlerinde bağımsız disiplinler olarak ortaya çıkmayan kelâm ekolleri, daha çok âlimlerinin değişik konularda birbirinden farklı şekilde ileri sürdükleri görüşleri ve yaklaşım biçimleri etrafında bir araya gelenlerden oluşmuş, sonraki dönemlerde ise bir ekolleşme sürecine girdiği görülmüştür. Hz. Peygamber hayatta iken Müslümanlar her kritik soru ve sorunu ona tevdi eder o da vahyin kontrolünde bunlara cevap vererek ve çözüm üreterek meseleyi hall yoluna giderdi. Hz. Peygamberin vefatından sonra İslam dünyasının coğrafi sınırlarının hızla genişlemesi ve bunun sonucunda Müslümanların yeni kültür ve dinlerle karşılaşması, İslam toplumu açısından bir fikri mücadele zeminine neden olmuştur. Zira yeni din ve kültürlerin müktesebatının İslam düşünce sistemiyle çelişen ve çakışan tarafları, Müslümanlar açısından yeniden düşünme ve değerlendirme kapılarını aralamıştır. Karşılaşılan bu yeni din ve kültürlerin teolojik düşünceleri, meâda ait ortaya koydukları fikirler, kendi inanç sistemleri, Müslüman toplumda cevaplanması gereken bazı soruların ve çözülmesi icab eden birtakım sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu ortamda her âlim kendi ilmî yetkinliğine ve uzmanlık alanına göre bu yeni sorulara cevaplar ararken İslam kelâmcıları da İslam inanç sistemine halel getirme olasılığı bulunan konularda fikirlerini beyan ederek kendi tezlerini ortaya koymaya çalışmışlardır. Müslüman kelâmcıların fikrî mücadeleleri sadece gayr-i müslimlerle olmamış, aynı zamanda değişik fırkalara bölündüklerinden dolayı, kendi aralarında da olmuştur. Bu bağlamda gerek eski cahiliye adetlerinden beslenen ve gerekse yeni kültür ve dinlerden etkilenen o zamanki kelâm ekollerine cevaplar vermek için hatırı sayılır bir literatür meydana gelmiştir. Bu durum, inanca ait hemen hemen her konuda tartışmaların meydana gelmesine sebep olmuş ve yer yer birbirlerini tekfir etme derecesine kadar varmıştır. İman-amel bağlamındaki tartışmalar daha çok imanın amelden etkilenip etkilenmediği noktasında olurken, iman-amel ilişkisi dışında kalan ibadetlerle ilgili tartışmalar ise daha ziyade kul ile Allah arasındaki ilişkilerde kulun sorumluluğu ile Allah’ın insanın iradesine müdahale sınırları etrafında olmuştur. İlk dönem ortaya çıkan kelâm ekollerinden Kaderiyye, daha çok siyasi saiklerle ortaya çıkmış, bu anlamda İslam toplumunda meydana gelecek tartışmaların ilk fitilini ateşlemiştir. Hz. Osman’dan sonra başlayan siyasi kargaşalardan dolayı Hâricîler, onların ifrat fikirlerine tepkisel bir hareket olarak da Mürcie ortaya çıkmıştır. Hz. Ali dönemi olaylarından sonra Hz. Aliye tarafgirlik yapanlar Şîa’nın ilk nüvesini meydana getirirken, akli bir hareket olarak öne çıkan Mu‘tezile İslam kelâmcılarının bir adım daha öne geçmelerinin yolunu açmıştır. İman-amel bağlamındaki tartışmalardan tutun nübüvvet, rü’yetullah, ilahî sıfatlar, kader, hür irade ve ahirete yönelik tartışmalara varıncaya kadar hemen hemen her konuda fikir beyan edilerek nassların izin verdiği ölçüde yorumlara gidilmiştir. İslam inanç sisteminin oluştuğu ve oturtulmaya çalışıldığı ilk dönem ile dış dünyayla karşılaşma dönemine denk gelen bu tartışmalar ve sahipleri Kelâm Tarihine ilk dönem kelâmcıları, yaklaşım biçimleri ve tartışma konuları olarak geçmiştir.

ABSTRACT The science of kalam has a position that works to establish the Islamic belief system in a healthy way in the Muslim society and has made efforts in this regard since the period of the Companions. The schools of kalam, which did not appear in the first periods, emerged as the views of scholars in this way, and it was seen that there was a schooling among these scholars in later times. While the Prophet was alive, Muslims entrusted every critical question and problem to him, and he was going to settle the matter by answering them under the control of revelation. The expansion of the borders of Islam after the death of the Prophet and the encounter with new cultures and new religions as a result, witnessed an intellectual struggle for the Islamic society. Because the parts of the acquis of new religions and cultures that conflict with the Islamic thought system have opened the door to rethinking for Muslims. The theological thoughts of the religions encountered, the thought of the religion and the belief systems within them have prepared the ground for the formation of some questions that need to be answered in the Muslim society. In this environment, while every scholar sought answers to these new questions according to his own scientific competence, Islamic theologians tried to put forward the thesis of Islam by expressing their opinions on issues that could potentially harm the belief system of Islam. The intellectual struggles of Muslim theologians were not only with non-Muslims, but also continued among themselves, since they were divided into sects. In this context, a considerable literature has emerged in order to respond to some schools of kalam, which were influenced by the old jahiliyyah customs and influenced by new cultures and religions. This situation led to the emergence of debates on almost every subject of belief, and in this way, they reached the level of takfir of each other from time to time. While the debates in the context of faith-deed were mostly around whether faith was affected by action or not, theological debates were mostly around the responsibility of the servant in the relations between the servant and God, and the limits of God's intervention in the will of man. Kaderiye, one of the schools of kalam that emerged in the first period, emerged mostly with political motives, and in this sense, it ignited the first fuse of the debates that took place in the Islamic society. After the political turmoil that started after Osman, the Kharijites emerged as an accompaniment to their extreme ideas, Mürcie. After the events of the Ali period, the supporters of Ali created the first core of Shia, and as a rational movement, they paved the way for Mu'tazila Islamic theologians to take one step ahead. From the discussions in the context of faith-deed to the discussions on mead, prophecy, rüyetullah, divine attributes, destiny-free will and the hereafter, opinions were expressed on almost every subject and interpretations were made to the extent allowed by the nss. These discussions, which coincided with the political environment, the period when the Islamic state system was tried to be established, and the first encounter with the outside world, went down in the history of theology as the first period theologians and their approaches.
Added Author:

Available:*

Library
Material Type
Item Barcode
Shelf Number
Status
Searching...
Thesis 099150 290 /TEZ /YAVi /2022
Searching...

On Order