ÖZET Bu çalışmada, farklı ırk, cins ve yaştaki köpeklerin ürogenital sisteminde izole edilen 50 adet Escherichia coli suşunda, Genişlemiş spektrumlu beta laktamazlar (GSBL) ve plazmidik AmpC direncinin fenotipik ve genotipik karakterizasyonu amaçlandı. Bu amaçla izolatlarda GSBL ve AmpC varlığının fenotipik olarak belirlenmesinde disk difüzyon ve kombine disk yöntemi kullanılırken, direnç ile ilişkili genlerin varlığı PCR ile belirlendi. Araştırmada incelenen 50 adet E. coli suşunun 22 (%75.86)’si GSBL pozitif bulunurken, tüm izolatlarda plazmidik AmpC direnci tespit edilemedi. GSBL pozitif 22 izolatın blaTEM, blaSHV ve blaCTX-M grup 1 genleri sırasıyla 11 (%50), 1 (%4.54) ve 6 (%27.27)’sında tespit edildi. İncelenen izolatların çoğunun çalışmada kullanılan antimikrobiyal maddelere karşı duyarlı olduğu belirlenirken, en yüksek direncin tetracycline (%28) karşı geliştiği ve bunu sırasıyla streptomycin (%24), trimethoprim+sulfamethoxazole (%24) ve chloramphenicol (%22) direncinin izlediği görüldü. ERIC-PCR ile incelenen izolatlarda 4 farklı genotipik profil belirlendi. GSBL pozitif izolatlarda genotipler arasındaki dağılımın farklı oranlarda olduğu ve GSBL pozitiflik ile genotipler arasında istatistiksel bir ilişkinin de bulunmadığı tespit edildi. Sonuç olarak, bu çalışma ile köpeklerin ürogenital sisteminde enfeksiyonlara neden olabilecek E. coli izolatlarında beta laktam grubu antibiyotiklere direnç oranının yüksek olduğu ve bu doğrultuda enfeksiyonların tedavisinde etkili antimikrobiyal madde seçiminde genişlemiş spekturumlu beta laktam grubu antibiyotiklerin kullanımına dikkat edilmesi gerektiği kanaatine varıldı.

ABSTRACT In this study, it was aimed to characterize ESBL and plasmidic AmpC resistance in 50 Escherichia coli strains isolated from the urogenital system tract of dogs with different breeds, sexes and ages, phenotypically and genotypically. For this purpose, disk diffusion and combined disk methods were used to determine the presence of Extended spectrum beta lactamases (ESBL) and AmpC in isolates phenotypically, while the presence of resistance-related genes were determined by PCR. 22 (75.86%) of 50 E. coli strains examined in the study were found to be ESBL positive. However, plasmidic AmpC resistance was not detected in E. coli isolates. BlaTEM, blaSHV and blaCTX-M group 1 genes were detected in 11 (50%), 1 (4.54%) and 6 (27.27%) of 22 ESBL positive isolates, respectively. In the study, it was determined that the isolates were susceptible to the used antimicrobial agents, generally while the highest resistance developed against tetracycline (28%), followed by streptomycin (24%), trimethoprim+sulfamethoxazole (24%) and chloramphenicol (22%), respectively. Four different genotype profiles were determined in isolates by ERIC-PCR. It was determined that ESBL positive isolates were distributed at different rates among genotypes, and there was no statistical relationship between ESBL positivity and genotypes. As a result, in this research, it was observed that the resistance rate of beta-lactam group antibiotics in E. coli isolates, which can cause infections in the urogenital system of dogs, is high. Thus, it was concluded that the use of extended-spectrum beta-lactam group antibiotics should be considered for the selection of effective antimicrobial agents in the treatment of infections.