Finansal serbestleşme süreci ile birlikte para arzının makroekonomik büyüklüklerle ilişkisinin analizi: E7 ülkeleri örneği için kapak resmi
Başlık:
Finansal serbestleşme süreci ile birlikte para arzının makroekonomik büyüklüklerle ilişkisinin analizi: E7 ülkeleri örneği
Yazar:
Avci, Fatma Kimya.
Yayın Bilgisi:
Van : Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi,
Fiziksel Tanım:
xii, 100 yaprak : tablo ; 30 cm + 1 CD.
Özet:
ÖZET Finansal serbestleşme fikri 1970'li yıllarda Bretton - Woods sisteminde oluşan çökmeden sonra serbest kur sistemine geçişi ile önem kazanmıştır. 1980'li yıllar boyunca bu durum hızlanarak devam etmiştir. 1980'li yılların başında Türkiye 'de uygulanan yurtiçi üretimi korumaya yönelik ithal ikameci sanayileşme anlayışı benimsenmiştir ve finansal serbestleşmeye yönelik çalışmalar yapmaya zorlanmıştır. Türkiye'nin ekonomi yapısında finansal serbestleşmeye yönelik temeller 24 Ocak Kararları ile atılmıştır. Türkiye'de önemli bir ekonomi politikası değişikliği ortaya çıkmıştır ve ithal ikameci sanayileşme modeli terk edilerek ihracata dayalı sanayileşme modeline geçilmiştir. 1980'li yılların ikinci yarısından itibaren finansal serbestleşme sürecine girilmiştir. 1990'lı yıllarda tüm dünyada yapılanma ve değişim dönemi başlamıştır. Bu kapsamda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, finansal sistem üzerindeki kontrolleri kaldırmışlardır, devletin ekonomideki rolünü en az seviyeye indirerek sermaye piyasalarının tamamen kontrollerden bağımsız hale getirmişlerdir. Söz konusu finans politikalarının altında yatan en temel amaç, ekonomik kalkınmanın sağlanması ve yatırımlar için ihtiyaç duyulan sermayeye daha düşük maliyetlerle ulaşmak olmuştur. Finansal serbestleşme uygulamalarına ayak uydurmak ve getireceği avantajlardan yararlanmak isteyen ekonomik gelişmişliğe ulaşan ülkelerde olumlu sonuçlar verirken, ekonomik gelişmişliğe ulaşamayan ülkelerde ise ekonomik ve politik maliyeti yüksek krizlere neden olmuştur. Gelişme sürecinde olan ülkeler gibi E7 ülkelerinde finansal serbestleşme süreci boyunca uyum sağlamakta zorlanmıştır. Finansal sermayenin sınırlarını ortadan kaldıran finansal serbestleşme politikaları ülkelerin uluslararası alanda bağımsız para politikası belirleyebilme gücünü ortadan kaldırmıştır. Finansal serbestleşme sürecinde uygulanmakta olan para politikaları güçleşmiş ve farklılaşmıştır. E7 ülkelerinde uygulanan para politikası ile ulaşılması hedeflenen amaç ve bu amaca ulaşabilmek için kullanılacak araç ve stratejilerde değişiklikler meydana gelmiştir. Finansal serbestleşme sürecinde para politikasının temel amacı fiyat istikrarı mekanizmasını sağlamak olmuştur. Bu çalışmada temel amaç, E7 ülkelerinin ekonomilerinde 1980'li yıllardan itibaren uygulanmaya başlanan finansal serbestleşme süreci teorik olarak incelenmiş ve finansal serbestleşmeye yönelik politikalar tarihsel zaman içerisinde ele alınıp değerlendirilmiştir. Uygulanmakta olan finansal serbestleşme politikalarının para politikası üzerindeki etkisi ve geçmişten günümüze kadar uygulamaya konulan bütün para politikası stratejileri makroekonomik değişkenlerle incelenmiştir. Bu çalışmada 1990-2021 yılları arasında E7 ülkeleri (Türkiye, Hindistan, Brezilya, Meksika, Endonezya, Rusya ve Çin) için Cari Açık, Reel Faiz, İşgücü (İstihdam, Enflasyon, Ticari Açıklık Oranı, Döviz Kuru ve Küreselleşme'nin para arzı ile ilişkisi Breusch ve Pagan (1980) ait yatay kesit bağımlılığı testi, Pesaran ve Yamagata (2008) ait olan Swamy testi ile değişkenlerde ortaya çıkan homojenlik oranı test edildikten sonra Westerlund ve Edgerton (2007) panel eşbütünleşme testi ve Kónya (2006) bootstrap panel nedensellik testleri ile analizi yapılmıştır. Kónya (2006) bootstrap panel nedensellik testi ile analizi bulguları sonucunda, E7 ülkelerinde, sadece enflasyondan para arzına ve reel faiz oranından para arzına doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi panel geneli için bulunmuştur. Ülkeler için nedensellik ilişkisi incelendiğince ise, enflasyondan para arzına nedensellik ilişkisi Türkiye, Hindistan, Endonezya ve Rusya için bulnurken, reel faiz oranından para arzına doğru nedenselik ilişkisi Türkiye, Meksika, Endonezya ve Rusya için bulunmuştur. Döviz kurundan para arzına doğru nedensellik ilişkisi sadece Türkiye için bulunurken, Türkiye, Brezilya, Meksika, Rusya ve Çin'de ise cari açıktan para arzına doğru nedensellik ilişkisi olduğu bulunmuştur. Endonezya ve Rusya için istihdamdan para arzına doğru nedensellik ilişkisi bulunurken Rusya ve Çin'de finansal küreselleşmeden para arzına doğru nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna varılmıştır.

ABSTRACT The idea of financial liberalization gained importance with the transition to the free exchange rate system after the collapse of the Bretton-Woods system in the 1970s. This situation accelerated throughout the 1980s. In the early 1980s, the import-substituting industrialization approach to protect domestic production was adopted in Turkey and led to steps towards financial liberalization. The foundations of the transformation towards financial liberalization in Turkey's economic structure were laid with the January 24 Decisions. With the January 24 decisions, an important economic policy change has emerged in Turkey and the import substitution industrialization model has been abandoned and the export-based industrialization model has been adopted. Since the second half of the 1980s, the process of financial liberalization has been entered. In the 1990s, a period of structuring and change began all over the world. In this context, developed and developing countries have abolished the controls on the financial system, minimized the role of the state in the economy and made the capital markets completely independent of controls. The main objective underlying these financial policies was to ensure economic development and to reach the capital needed for investments at lower costs. While it gave positive results in countries that reached economic development that wanted to keep up with financial liberalization practices and benefit from the advantages it would bring, it caused crises with high economic and political costs in countries that could not reach economic development. E7 countries, such as developing countries, had difficulties in adapting during the financial liberalization process. Financial liberalization policies, which have removed the limits of financial capital, have eliminated the power of countries to determine an independent monetary policy in the international arena. Monetary policies implemented during the financial liberalization process became difficult and differentiated. With the monetary policy implemented in the E7 countries, there have been changes in the aim aimed to be achieved and the tools and strategies to be used to achieve this aim. In the process of financial liberalization, the main purpose of monetary policy has been to provide price stability mechanism. In this study, the main purpose is to examine the financial liberalization process, which has been implemented in the economies of E7 countries since the 1980s, theoretically and the policies for financial liberalization are discussed and evaluated in historical time. The effect of financial liberalization policies on monetary policy and all monetary policy strategies that have been put into practice from past to present have been examined with macroeconomic variables. In this study, the current account deficit, real interest rate, labor force (employment, inflation, trade openness, exchange rate and money supply of globalization) for E7 countries (Turkey, India, Brazil, Mexico, Indonesia, Russia and China) between 1990-2021. This period analyzed with Westerlund and Edgerton (2007) panel cointegration test and Kónya (2006) bootstrap panel causality test implemented after testing the homogeneity rate in the variables with the cross-section dependency test of Breusch and Pagan (1980), and the Swamy test of Pesaran and Yamagata (2008). As a result of Kónya (2006) bootstrap panel causality test analysis, in E7 countries, only one-way causality relationship from inflation to money supply and from real interest rate to money supply was found for the panel in general. When the causality relationship for countries is examined, causality relationship from inflation to money supply is found for Turkey, India, Indonesia and Russia, while causality relationship from real interest rate to money supply is found for Turkey, Mexico, Indonesia and Russia. While the causality relationship from the exchange rate to the money supply is found only for Turkey, it has been found that there is a causality relationship from the current account deficit to the money supply in Turkey, Brazil, Mexico, Russia and China. While there is a causal relationship from employment to money supply for Indonesia and Russia, it is concluded that there is a causality relationship from financial globalization to money supply in Russia and China.
Yazar Ek Girişi:

Mevcut:*

Library
Materyal Türü
Barkod
Yer Numarası
Durumu/İade Tarihi
Arıyor...
Thesis 099161 330 /TEZ /AVCf /2023
Arıyor...

On Order