G-7 ülkeleri ile kırılgan beşli ülkelerinin ekonomik büyüme ve istihdam oranlarının karşılaştırılmalı değerlendirilmesi için kapak resmi
Başlık:
G-7 ülkeleri ile kırılgan beşli ülkelerinin ekonomik büyüme ve istihdam oranlarının karşılaştırılmalı değerlendirilmesi
Yazar:
Ötün, Fatma Nur Oto.
Yayın Bilgisi:
Van : Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi,
Fiziksel Tanım:
xi, 80 yaprak : tablo ; 30 cm + 1 CD.
Özet:
ÖZET Ekonomik büyüme, istihdam ve işsizlik oranları ekonominin temel kavramlarındandır. 1970'li yıllardan itibaren küreselleşme kavramının ortaya çıkması ile birlikte refah devleti anlayışında bir değişim yaşanmıştır. Yoksulluk ve gelir dağılımı arasındaki yakın ilişki, sosyal devlet anlayışına ek olarak, devletin gelir dağılımını ve refah seviyesini yükseltmek için harcamalar yoluyla serbest piyasa ekonomisine doğrudan müdahale etmesi ile mümkündür. Ekonomik kalkınma ve büyüme yatırımların artmasına bağlıdır. Bu çalışmada hakkında çok az bilgi sahibi olduğumuz Kırılgan Beşli Ülkeler ile dünyada bulunan kaynakların %65’ine sahip G-7 ülkelerinin ekonomik büyüme ve istihdam oranlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Ekonomik olarak farklı konumlarda olan ülke gruplarının 1997-2021 yılları arası incelenmektedir. Bu çalışmada, 1997-2021 yılları arası Kırılgan Beşli Ülkeler olarak adlandırılan ülkeler (Hindistan, Brezilya, Endonezya, Türkiye ve Güney Afrika) ile 1975 yılında kuruluşu tamamlanan G-7 ülkelerinin (Almanya, ABD, Fransa, İngiltere, Kanada, Japonya, İtalya) ekonomik büyüme ile istihdam oranları arasındaki ilişki panel veri analizi ile açıklanmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre Kırılgan Beşli Ülkelerde ekonomik büyüme ve istihdam arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunmuştur. G-7 ülkelerinde ise sadece ekonomik büyümeden istihdama doğru tek yönlü bir panel nedensellik ilişkisine ulaşılmıştır. Buradan hareketle ilgili ülkelerde ekonomik büyümenin yeni istihdam alanları oluşturabileceği fakat istihdamın ise ekonomik büyümeyi açıkça etkileyen bir değişken olmadığı bulgusuna ulaşılabilir. Teknolojiyle beraber yeni sektörlerin ortaya çıkması, literatürde istihdam yaratmayan büyüme olgusuna ters olarak büyümeye neden olmayan bir istihdam olarak karşımıza çıkmaktadır. İstihdam oranının artmasının ekonomik büyümeyi incelenen dönemde etkilemediği bulgusundan yola çıkarak çağın gerekleri doğrultusunda artan sektörel değişiklikler, otomasyon sisteminin gelişmesi ve akıllı sistemlerle birlikte işgücünün sistem içerisindeki payının azalması gösterilebilir.

ABSTRACT Economic growth, employment and unemployment rates are the basic concepts of the economy. Since the 1970s, there has been a change in the concept of globalization and the understanding of the welfare state. The close relationship between poverty and income distribution, in addition to the understanding of the social state, it is possible for the state to intervene directly in the free market economy through expenditures to increase the income distribution and welfare level. The terms economic development and growth depend on increased investment. In this study, it is aimed to compare the economic growth and employment rates of the Fragile Five Countries, about which we know very little, and the G-7 countries, which have 65% of the world's resources. The years of 1997-2021 of country groups in different economic positions are examined. In this study, between 1997-2021 called the Fragile Five Countries (India, Brazil, Indonesia, Turkey and South Africa) and the G-7 Countries whose establishment was completed in 1975 (Germany, USA, France, England, Canada, Japan, Italy) are related to economic growth. The relationship between employment rates is explained by panel data analysis. According to the results obtained from the study, a bidirectional causality relationship was found between economic growth and employment in the fragile five countries. In G-7 countries, on the other hand, a unidirectional panel causality relationship has been reached from economic growth to employment. From this point of view, it can be concluded that economic growth can create new employment areas in the countries concerned, but employment is not a variable that clearly affects economic growth. The emergence of new sectors with technology appears as an employment that does not cause growth, contrary to the growth phenomenon that does not create employment in the literature. Based on the finding that the increase in the employment rate did not affect the economic growth in the examined period, it can be shown that the increasing sectoral changes in line with the requirements of the age, the development of the automation system and the decrease in the share of the workforce in the system with smart systems.
Yazar Ek Girişi:

Mevcut:*

Library
Materyal Türü
Barkod
Yer Numarası
Durumu/İade Tarihi
Arıyor...
Thesis 098939 330 /TEZ /ÖTÜg /2022
Arıyor...

On Order